Bilen, Demir, Tok, Özgür, Deniz Yoldaşlar Mücadelemizde Yaşıyor

Bilen, Demir, Tok, Özgür, Deniz Yoldaşlar Mücadelemizde Yaşıyor

Kasım ayı partimizin değerleri yoldaşlarımızın toprağa düştükleri günler açısından yoğun bir ay. Bilen (Marat )yoldaşın, Zeki Baştımar (Yakup Demir ) yoldaşın, Talip Öztürk (Tok ) yoldaşın, Ali İhsan Özgür yoldaşın ve Mustafa Hayrullahoğlu (Deniz ) yoldaşın yıldönümleri ardı ardına geliyor.

Türkiye Komünist Partisi’nin genç sıra neferleri, yoldaşlarımızın kavga arkadaşları ile birlikte 2016 yılının yıl dönümlerini hummalı bir faaliyet içinde karşıladılar.

Kadri Erol Yoldaş Komünist Hamlesi çerçevesinde, 10 Ekim 2016 ile 28/29 Ocak 2017 tarihleri arasında tarif edilen eylem programı temelinde yoldaşlarımız ve parti örgütlerimiz yoğun bir çalışma içinde bulunuyorlar.

1. Likidasyonu kırma sürecinde ulaşılan komünist niteliği niceliğe dönüştürmek, 2. Gençlik ile bağlanmak, işçi sınıfı içinde, fabrikalarda kaleler oluşturmak ve

3. Yoldaşlarımızın uğruna mücadele ettikleri partimizi yığınsal, savaşkan, legal bir özne olarak Türkiye politikalarına müdahil bir güç durumuna yükseltmek, bu süreçte yürütülen faaliyetin özünü oluşturuyor.

Merkezi organlarda alınan kararlar doğrultusunda bölgelerde ve yerellerde yürütülen çalışmalar, partimizin ideolojik-politik etkinliğini artırmak ve örgütlenmesini yaygınlaştırmak için gerekli tüm faaliyetleri içeriyor. Eski dostlar, yoldaşlar ziyaret ediliyor, yeni genç yoldaşlar ile görüşülüyor, tartışılıyor, yeni ilişkiler kuruluyor, fabrikalara, işyerlerine yönelik çalışma planları hazırlanıyor ve uygulanıyor. Tüm bu çalışmalar yürütülürken partimizin yeni temel belgeleri tartışılıyor, parti yayınları okunuyor, yoldaş ve dostların görüşleri, katkıları alınıyor.

Bu çalışmalar belirli bir program çerçevesinde yürütülürken içimize kapanıp kalmıyoruz. Ülkedeki güncel politik gelişmelerin gündeme getirdiği konularda merkezi ve yerel anlamda bağlaşıklık ve güç birlikleri içerisinde ortak çalışmalar gerçekleştiriliyor. Eylemlerde yapıcı işbirliklerinin geliştirilmesi için bütün olanaklarımız seferber ediliyor. AKP-Saray Diktatörlüğü’nün içeride ve dışarıda izlediği faşist, baskıcı, savaşçı, yayılmacı politikalarına karşı işçi sınıfına ve halka bu gidişatın çıkmaz bir yol olduğu anlatılıyor.

Bize göre, Kasım ayında ve tüm mücadele süreçlerinde genelde yitirdiğimiz tüm yoldaşları anmanın en onurlu yöntemi, onların mücadelelerini daha da yükseltmeye ve uğruna mücadele ettikleri, toprağa düştükleri idelerin Türkiye topraklarında yaşama geçirmeye göre çalışmaktır. Saflarımızı genişleterek sıklaştırmak, savaşım yöntemlerimizi ve yeteneklerimizi yükseltmek, devrim mücadelesinde düşen tüm yoldaşlarımızın hesabını burjuvaziden devrimi gerçekleştirerek ve ülkede Sosyalizmi kurarak sormaktır. Düşmana en büyük acıyı verecek ve mücadele içinde toprağa düşen yoldaşlarımızın anısını en doğru şekilde yaşatacak yol budur.

Ülkemizde devrimci ve komünist olmak bedel ödemeyi gerektiriyor. Bugüne dek bu bedeli ödemiş partili/partisiz yoldaşlarımızın ve farklı devrimci örgütlenmelerin mensubu yoldaşlarımızın yiğitlik, fedakarlık, cesaret ve devrimci kararlılık açısından aralarında bir fark yoktur. Mustafa Suphi ve yoldaşları ile Mahirleri, Denizleri, İboları, Hayrullahoğlu Denizleri, Mahsumları, Tayfunları ayrı ayrı değerlendirebilir miyiz ? Bu ve daha binlerce yoldaşlarımız başkaları kendi kabuklarına çekilmiş olarak yaşarken veya sadece doğruları söylediklerini zannetmeyle yetinirken bir insanın yaşamında en zor verilecek olan ve bir daha geri dönmeyecek olan olgu olan canlarını ortaya koyarak fedakarca, cesurca bir duruş sergilemişlerdir. Hiç kimse kendisi için canını vermez. Bu canlar işçi sınıfı, halklarımızın kurtuluşu için devrimci mücadelede verilmiştir. Bilen yoldaş, Demir yoldaş ve onlar gibi daha yüzlercesi ise sıcak savaşımda toprağa düşmemekle birlikte aynı kararlılık ve inançla politik sürgünde görevlerinin başlarında can vermişlerdir.

Bu bilinç ve düşünceler ile komünist ideleri yükseltmek için, daha fazla devrimcileşmek için ilerlediğimiz her mesafe ve elde ettiğimiz her kazanım tüm devrim şehitlerinin vasiyetlerinin gereğidir.