İkili Görev

İkili Görev

Türkiye Komünist Partisi Merkez Organı ATILIM

Partimiz iki görevle karşı karşıya. İkisini de biri birinin önüne koymak mümkün değil. Aynı süreçte yürütülmesi dayatıyor. Birinci görev; partimizin çekirdeği etrafında varolan küçümsenemeyecek düzeyde sayıya ulaşmış olan çevrenin parti politikaları doğrultusunda, hayatın her alanında yığınsal politik bir güce dönüştürmek. İkinci görev; yine partimizin yığınlar içinde yürüttüğü çalışmalar temelinde, işçi ve emekçi yığınların hoşnutsuzluğunu, itirazlarını, istemlerini, iktidara karşı güçlü bir muhalefet hareketine dönüştürmek.

Bu iki görevin yerine getirilmesinin de iki ön şartı var. Birincisi; partimizin kadrolarının ve örgütlerinin konspirasyon kurallarından bir milim dahi taviz vermeden, en geniş parti çevremizi harekete geçirecek mekanizmaları sağlayacak yeteneği elde etmesi. Kısacası, parti çekirdeğinin bir saat gibi kurallı, disiplinli, dakik ve sürekli çalışması. İkincisi ise; devrimci, demokratik, sosyalist güçler arasında birleşik mücadelenin yaşama geçirilmesini sağlamak. Bunun mekanizmalarını oluşturmak.

Sözünü ettiğimiz tüm şartlar nesnel olarak hazır. Yapılması gereken belirli temel istemler etrafında mücadeleyi örecek politik hedefleri belirlemek ve o hedefler doğrultusunda kalıcı, sürekli, gelişmeye açık, yığınların özne olarak oluşumunda ve çalışmalarının içinde yer alacakları araçları yaratmak.

AKP-Saray Rejimi ile çelişkisi olan en geniş halk yığınlarını bir araya getirecek en uygun ortam yaşadıkları ve çalıştıkları ortamlardır. Bu doğru ise, devrimci güçlerin çalışmalarını da yerellerde ve üretim merkezlerinde yoğunlaştırmaları gerekiyor. Ülke çapında, merkezi düzeyde örgütler arasında alınacak ortak kararların kağıt üzerinde kalmaması veya sadece dar eylemlilikler ile sınırlı kalmamasının tek ilacı budur.

Partimiz açısından da mahalle, semt, fabrika ve işyerlerinde yürütülen çalışmaların, ve parti temel örgütlerinin oluşturulmasının geliştirilerek başarılması, genel mücadelenin ilerletilmesine yapacağımız katkının ve öncülük görevimizin teminatıdır. Bütün bunları söylerken yeni bir şey söylemiyoruz. Sadece tüzüksel görevlerimizin bir kez daha altını çiziyoruz.