Komünist Kadro

Komünist Kadro

Yasaklı koşullarda bir Komünist Partisi kadrosunun özellikleri neler olmalıdır? Bu yazımızda bu sorunun yanıtını farklı açılardan tekrar ele almaya çalışacağız.

Neden buna ihtiyaç duyuyoruz, bu konu defalarca görüşmelerde, toplantılarda, eğitimlerde ele alınmadı mı sorusunu yöneltebilirsiniz. Bu soruya yanıtın iki nedeni var.

Birincisi; partimizin eski kadrolarının ezici çoğunluğu bugün düzen içi bir yaşama uyum sağlamışlardır. Bizim farklı alanlarda bu dostlarımızla temas noktalarımız var. Onlar da bu ülkede ideallerimizin gerçekleştirilmesini istiyorlar. Ama bunu yerine getirmek için ortaya konması gereken partililik anlayışı ve fedakarlıklar konusunda yorgun düşmüş durumdalar. Tabii ki “yorgun düştük” demiyorlar. Ama tüm yaşadıkları ile bugün buna hazır değiller. Bunun sonucunda bazıları dürüstçe yorgun düştüklerini ifade edip, koşulları el verdikçe tüm desteklerini ortaya koyacaklarını ifade ederken ve bunu gerçekten yerine getirirken, kimileri de bu dürüstlüğü gösteremedikleri için “Leninci parti anlayışı, proletarya diktatörlüğü, reel sosyalizm tarzında sosyalizm artık gerçekleşmez” diyorlar. Özcesi Marksizm-Leninizm artık çözüm değil onlar açısından. Bu da onları daha geniş, çoğulcu, genel devrimci, demokratik kitlesellik hedefleyen partileri savunmaya yöneltiyor. Biz bu dostlarımızla da bir araya gelecek mecraları buluruz ve buluyoruz da.

İkincisi; bu kadar ileri gitmeyip de hala Komünist Partisi’ne ihtiyaç var görüşünü savunanlar da bir anlamda yasaklı mücadele yerine yasal alanda faaliyet yürütmenin doğru olduğunu savunarak varolan yasal kurulmuş partilere yöneliyorlar. Onlar kendileri de o partilerle TKP’nin örgütsel olarak aynı anlama gelmediğini aslında biliyorlar. Ancak moda deyimiyle “light” partilerde faaliyetlere katılarak nefislerini rahatlatıyorlar.

Burada ideolojik ve politik farklılıklara hiç değinmeden sadece örgütsel yaklaşımlardan söz ettik. Ama kuşkusuzdur ki, örgütsel ilkeleri ve yapıyı ideolojik-politik ilkeler belirler. Örgüt ihtiyacı ideolojik politik yaklaşımların bir sonucudur. Dolayısıyla ideolojik ve politik amaçlarınıza göre şekillenir. Adında TKP veya sadece komünist nitelemesinin kullanılmasının yasal alanda sanki partimizin stratejik amaçlarını gerçekleştirmesinde yeterli olabileceği, yasal alanda kitleselleşen bir partiyle bu ülkede devrimin gerçekleştirilebileceği tahayyül ediliyor. Bu da bir yanılgıdır.

Bu iki nedenden dolayı konuyu tekrar ele alma gereği hissettik. Hem kendi çevremize bir kez daha tazeleme yaparken, aynı zamanda, söz konusu parti ve hareketlerde yer alan kadro ve üyelerin de bu konuyu düşünmelerine ortam sağlayalım istedik.

Önce şu konuyu netleştirelim. Biz kesinlikle yasal parti çalışmasına ve diğer yasal çalışma alanlarına karşı değiliz. Çok tekrar ettik ama bir kere daha belirtelim. Yasaklı olmayı biz seçmedik. Yasal parti, demokratik kitle örgütü ve sendikalarda faaliyetlerde aktif rol üstlenen üye ve yandaşlarımız mevcut. Bunu da yanlış bulmuyoruz. Ama bir farkı ortaya koyuyoruz. Bu çalışmaların tümünün merkezileştiği örgüt ve görevlerin kararlar sonucunda alındığı yapı Türkiye Komünist Partisi’dir ve TKP de yasaklıdır. Pekiyi, niye yasaklıdır? Çünkü TKP, burjuvazinin iktidarını yıkarak proletaryanın iktidarını kuracağını bayrağına yazmıştır. İktidar sorununun üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin kaldırılması sorunu olduğu ve kapitalizmden sosyalizme sönümlenme yoluyla değil, zor yoluyla geçileceği, proletarya iktidarının da gelişmesini ve sürekliliğini sağlamak için korunması gerektiğine inanır. Buna burjuvazi müsaade etmeyeceği için de TKP yasaklıdır. TKP’nin yasaklı olması kendini “yasaklaması” anlamına gelmez. Tam tersine toplumun başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçi katmanları içinde örgütlenir, devletin tüm kurumlarına, kılcal damarlarına girer, bu ülkede devrimi gerçekleştirmek için, burjuvazinin direnişini kırmak onu savaşarak alaşağı etmek için ne gerekiyorsa onu yapar. İşte yasal alanda çalışma bu çalışmanın tümünün sadece bir parçasıdır. Partimiz bu konuya böyle yaklaşmaktadır.

Özünde nasıl çalışmamak gerektiği konusuna değinerek ve ne tür yaklaşımların örnek alınmaması gerektiğine vurgu yaparak nasıl çalışılması gerektiğini de ortaya koymuş olduk. Konumuzun özü partimizin kendisi temelinde örgütlenme ihtiyacının altının çizilmesi ve ister yasal ister yasadışı olsun, tüm diğer alanların partimizin çalışmasına tâbi kılınmasıdır. Bundan sonrası Türkiye Komünist Partisi tüzüğünün içeriğinin eksiksiz uygulanmasından ibarettir. Bu da bir cümleyle açıklandığı kadar kolay bir konu değildir. Önce, sadece sözde değil yaşamda da bunu uygulayacak kadroların kabulüne dayanır. Marksizm-Leninizm’e olan bilinçli bağıyla ve inancıyla, düzen ile her tür ilişkisini ve beklentisini kesmiş olmasıyla, varlığını ve yaşamını komünist ideler uğruna feda etme noktasına kadar ortaya koyma kararlılığını göstermesiyle ortaya çıkan komünist kişilik, sağ duyulu, alçak gönüllü, mücadeleci, kararlı, ilkeli ve kendiyle barışık bir kişiliktir. Kariyer hırsı, dedikodu, insanlar üzerine konuşma, kendini beğenmişlik, kendini ön planda gösterme hevesi, çok bilmişlik, ukalalık, kibirlilik komünist parti kadrosuna uzak özelliklerdir. Bu tür yaklaşımlar gösteren ve partili olduğunu ima eden insanlarla karşılaşırsanız sakın onlara güvenmeyin ve uzak durun. Kadın-erkek ilişkilerinde de bilgi ve konumunu kullanmaya çalışan insanlar da hiç bir bilgiye ve konuma sahip değil demektir. Çünkü bir komünist erkek kadro için kadın kadro kendisi neyse odur. O açıdan o tür hastalıklı insanlarla uğraşmaya dahi değmez. Biz biliriz ki bu tür zaaflar düşman tarafından her zaman kullanılmaya müsaittir.

Bir komünist kendisinin ve varsa ailesinin ihtiyacı kadar parayı kendine ayıran, onun dışında gelirini partiye veren kişidir. “Ben zaten çalışmalar için cebimden dünya kadar para harcıyorum” demek bizim söylediğimiz ile aynı şey değildir. Bu konulara değinme gereği hissetmemiz, bu tür deformasyonların farklı yasal çalışma alanlarında baş gösterme olasılığı taşımasındandır. Ancak komünist bir parti kadrosu bu deformasyonları zaten taşımaz.

Komünist parti kadrosu hangi görevde olursa olsun, hangi ortamda çalışıyor olursa olsun komünist kişiliğini korur. Eğer hassas alanlarda görev yapmıyor ve politik yığın çalışmasında yer alıyorsa, bulunduğu alanda etrafındaki işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar tarafından en sevilen, sayılan kişi olmak durumundadır. Bu özellik sunni yöntemlerle oluşacak bir özellik değildir. Sunni olursa zaten kendini hemen farkettirir ve soyutlanır. Komünist kişilik, ahlak ve tutum normlarının bir sonucudur. Sonuçta ister yasal alanda ister yasadışı alanda olsun, komünist bir kadro, sempatizan ve kadro üreten bir değerdir. Bu alanda ilişkilerini geliştiremeyen, etrafındaki ilişkileri dolaylı veya dolaysız parti çalışmalarına kazandıramayan bir kadro, kadro değildir. Sadece ve sadece kendisini kadro zanneden bir zavallıdır.

Türkiye Komünist Partisi, yeni genç kadrolar ile güçleniyor. Deforme olmamış, kirlenmemiş, gerçekten örnek bir komünist olma heyecanı ile yaşayan, çalışan kadrolar çalışmalarımızda önemli işlevler yerine getiriyorlar. Bu kadroların Marksist-Leninist eğitimi kadar, parti stajı daha fazla olan kadroların genç komünist kadrolara örnek teşkil etmeleri onların gelişimi açısından belirleyici bir faktördür. Her genç kadro kendisine örnek alacağı yoldaşlar seçer. Bunun da bilincinde olmamız gerekiyor.

Komünist kadro özelliklerini eksiksiz yerine getiren, demokratik merkeziyetçilik ilkelerini ve uygulamasını özümsemiş olan, disiplin, eleştiri-özeleştiri ve eğitim mekanizmalarını sürekli geliştiren, konspirasyon kurallarına titizlikle uyan, onları içselleştiren ve bir yaşam tarzına yükselten kadrolar, karamsar olmayan, düşman karşısında eğilmeyecek, taviz vermeyecek olan savaşçı kadrolardır. Partimiz bu kadrolar sayesinde örgütlülüğünü güçlendiriyor ve düşmanın korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Bilincimiz sağlam olduğundan, komünist moralimiz de yüksektir. Düşman bunu kırmak istese de kıramamaktadır ve kıramayacaktır.