o Yaşar KEMAL
“Lenin’in öldüğü yerle Moskova arası seksen kilometre. İşçiler, Lenin'in ölüsünü seksen kilometre, Moskovaya kadar elleri üstünde taşımışlar. Bu, halk sevgisiyle bir devrimcinin candan sevgisinin birleşmesidir.
Halkın Yüreğinde
Lenin, şurası bir gerçek ki, insanoğlunu en çok etkilemiş devrimcidir. Lenin'in birinci özelliği onun devrimciliğidir. İnsanoğlu hep onun bu büyük yanı üstünde durdu. Daha çok onun bu büyük yanını araştırdı.
Lenin'in büyük devrimciliğinin ana kaynağı sevgiydi. Somut halk sevgisiydi. Bütün düşüncesini bu sonsuz sevgi oluşturdu. Lenin eğer insan soyunun en büyük devrimini yapabilmişse içindeki bitip tükenmeyen sonsuz sevgi yüzünden olmuştur bu. Çağımızın bu karmaşıklığı içinde Lenin'in bu yönüne pek o kadar dokunulmadı. Onda sonsuz bir doğa sevgisiyle sonsuz bir halk sevgisi el eleydi. O, doğaya ve halka sevgisinden daha çok güveniyor ve inanıyordu. Giriştiği akıl almaz dövüş bu güvenden geldi. Akıl almaz başarısının sonucu da bu yüzdendir. Lenin mucizesinin temelinde büyük bir sevgi ve güven yatar.
Lenin'in öldüğü evin bahçesinde bir heykel var. İşçiler ölü Lenini sırtlamışlar, taşıyorlar. Leninin öldüğü yerle Moskova arası seksen kilometre. İşçiler, Leninin ölüsünü seksen kilometre, Moskovaya kadar elleri üstünde taşımışlar. Bu, halk sevgisiyle bir devrimcinin candan sevgisinin birleşmesidir. Lenin ve halk sevgisi üstüne büyük bir destan yazılabilir. Leninin hayatında bu büyük sevgiye dair çok şey bulunur.
Lenini halkı yarattı ve kendi suretinde yarattı. Lenin hiçbir zaman hastalanmayacak, yaratıcılığını yitirmeyecek halkın sağlığıydı.
Sosyalizmin anhası minhası insan soyunu tekmil yabancılaşmalardan kurtarıp kendi asliyetine iade etmektir. Karşımıza bir sorun çıkıyor, nedir insanın asliyeti? İnsanın asliyeti, yaratma gücüdür. Sonsuz yaratıcılığı, durmadan, her an yaratıcılığıdır. Doğa gibi. Ve Sosyalizm insanoğlunu bu yaratıcılığa geri kavuşturmak için bir araçtır. Kimdir sosyalizmi kuracak olan, kimdir sürdürecek olan, emekçi halktır. Lenini emekçi halk sevgisiyle, gücüyle, dostluğuyla ve yaratıcılığıyla büyütüp geliştirmiş ve kendi dövüşçü sağlığı yapmıştır. Soyut bir lider olsaydı Lenin, yalnız kitaplara, düşüncesine boğulmuş, belki de bu yıllarda devrim başarıya ulaşamazdı. Leninin bir eli kitaplarda, düşüncede, bir eli halktaydı. Sosyalist kavgayı tez günde bitirmek istiyorsak Leninin getirdiği bu en büyük özelliğe dört elle sarılmalıyız.”
28.4.1970 / Ağacın Çürüğü