RUS SOSYAL-DEMOKRATLARININ GÖREVLERİ

RUS SOSYAL-DEMOKRATLARININ GÖREVLERİ

V. İ. Lenin

[...] Bilindiği gibi sosyal-demokratların pratik çalışması, proletaryanın sınıf savaşımını yönetmeye ve bu savaşımı iki biçimiyle örgütlemeye yönelmiştir: sosyalist savaşım (kapitalist sınıfa karşı, sınıflı toplumu yoketme ve bir sosyalist toplum kurma hedefi güden savaşım) ve demokratik sava­şım (Rusya'da siyasal özgürlüğü elde etme ve Rusya'nın siyasal ve toplumsal düzenini demokratlaştırma hedefi güden savaşım). Bilindiği gibi, dedik. Gerçekten de, Rus sosyal-demokratları ayrı bir toplumsal ve devrimci akım olarak ilk ortaya çıktıklarından bu yana, etkinlik alanlarının bu görevine her zaman tam bir belirlilikle parmak basmışlar, proleter sınıf savaşımının iki biçimini ve iki türlü içeriğini her zaman belirtmişler, her zaman sosyalist ve demokratik görevlerinin ayrılmaz bağıntısı üzerinde, onların kendilerine verdiği adın da açıkça dile getirdiği bağ üzerinde direnmiş­lerdir. Bununla birlikte, sosyal-demokratlar konusunda en yanlış düşüncelere sahip, onlan siyasal savaşımı ihmal etmekle vb. suçlayan sosyalistlere bu gün de sık sık rastlanıyor. Öyleyse Rus sosyal-demokrasisinin pratik çalışmasının her iki yanının nitelendirilmesi üzerinde biraz duralım.

Sosyalist çalışma ile işe başlayalım. St. Petersburg'da sosyal-demokrat "İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Savaşım Birliği”’nin oradaki işçiler arasında çalışmasını yaygınlaştırdıktan sonra, sosyal-demokrat etkinliğin niteliğinin bu bakımdan tamamıyla açık olduğunu kabul etmek gerekirdi.

Rus sosyal-demokratlarının sosyalist çalışması, bilimsel sosyalizmin öğretilerinin propagandasını yapmaktan, bugünkü toplumsal ve ekonomik düzen, onun temelleri ve gelişmesi, Rus toplumunun çeşitli sınıfları, bunların karşılıklı ilişkileri ve bu sınıfların birbirleri arasındaki savaşım, bu savaşımda işçi sınıfının rolü, bu sınıfın batmakta ve gelişmekte olan sı­nıflarla olan ilişkisi, kapitalizmin geçmişi ve geleceği ile olan ilişkisi, ayrıca da uluslararası sosyal-demokrasinin ve Rus işçi sınıfının tarihsel görevi konusunda işçiler arasında doğ­ru bir anlayışı yaymaktan oluşur. İşçiler arasında ajitasyon, propaganda ile ayrılmaz bir bağıntı içinde bulunur ve Rusya'da bugünkü siyasal koşullar ve işçi yığınlarının şimdiki gelişme düzeyi açısından doğal olarak ön plana geçer. İşçiler arasında ajitasyon, sosyal-demokratların işçi sınıfının tüm kendiliğinden savaşım ve eylemlerinde, çalışma süresi, iş ücreti, çalışma koşulları vb., vb. yüzünden işçilerle kapitalistler arasında çıkan tüm çatışmalara katılmaktan oluşur.

Çalışmamızı, çalışma yaşamının günlük pratik sorunları ile en sıkı biçimde kaynaştırmak, bu sorunlarda yönlerini saptamada işçilere yardım etmek, onların dikkatini en kabaca kötüye kullanmalara yöneltmek, girişimcilere karşı öne sü­recekleri istemlerini eksiksizce ve amaca daha uygun biçimde belirlemelerinde onlara yardım etmek, işçilerde dayanış­ma bilincini geliştirmek, proletaryanın dünya ordusunun bir parçası olan birleşik bir işçi sınıfı olarak tüm Rus işçilerinin çıkarlarının ve davasının ortak olduğu bilincini geliştirmek bizim görevimizdir.

İşçi topluluklarının örgütlendirilmesi, bu gruplarla sosyal-demokratların merkez grubu arasında düzenli ve sıkı ilişkilerin kurulması, işçi yayınlarının çıkarılması ve dağıtılması, işçi hareketinin tüm merkezleri ile haberleşmelerin düzenlenmesi, bildirilerin ve çağrıların çıkarılması ve dağıtılması, deneyimli ajitatörlerin yetiştirilmesi, ana çizgileriyle Rus sosyal-demokrasisinin sosyalist çalışmasının biçimleridir.

Bizim çalışmamız her şeyden önce ve en başta, fabrikalarda ve atölyelerde çalışan işçilere, kentli işçilere yönelmiştir. Rus sosyal-demokrasisi güçlerini dağınık hale getirmemeli, çalışmasını, sosyal-demokrat görüşleri en çok kabul edecek kadar, düşünsel ve siyasal bakımdan en çok gelişmiş ve sayıca güçlülüğü ve ülkenin büyük siyasal merkezlerinde yo­ğunlaşmış olması dolayısıyla en önemli olan sanayi proletaryası arasında yoğunlaştırmalıdır. Bunun için kentlerde sağ­lam bir devrimci örgütün oluşturulması sosyal-demokrasinin ilk ve en ivedi görevidir, şu anda bu görevden başka yöne kaymak en büyük bir düşüncesizlik sayılır.

Ama güçlerimizin fabrika işçileri üzerinde yoğunlaşmasını gerekli görür ve bunların dağılmasını kabul etmezsek, bununla, Rus sosyal-demokrasisinin Rusya'da proletaryanın ve işçi sınıfının öteki katmanlarını ihmal etmesini söylemiş olmak istemeyiz. Böyle bir şey olamaz. Rus fabrika işçisi, tüm yaşam koşullan dolayısıyla, her zaman ve sürekli olarak, el zanaatçılan ile, fabrikalar dışında kentlere ve köylere dağılmış olan, çok daha kötü koşullar içinde bulunan bu sanayi proletaryası ile en sıkı ilişkiler içinde bulunmak zorundadır. Rus fabrika iş­çisi kır nüfusu ile de dolaysız bir ilişki içindedir (fabrika işçisinin ailesinin kırsal bölgede olduğu durumlar seyrek değildir) ve bunun sonucu olarak kır proletaryası ile, milyonlarca tarım işçisi ve gündelikçisi ile, küçücük toprak parçalarına bağlanmış ve ağır işlere, rasgele bulunan türlü "yan gelire" muhtaç, yani aynı biçimde ücretle çalışan enkazlaşmış köylülerle de yakın ilişki halinde bulunması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Rus sosyal-demokratları, güçlerini el zanaatçılarına ve tarım işçilerine yöneltmeyi zaman bakımından uygun saymıyorlar, ama bu katmanlan kendi başına bırakmak niyetinde de asla değildirler ve ileri işçiler, el zanaatçıları­nı ve tarım işçilerini yaşam koşulları konusunda bilinçlendirme çabası göstereceklerdir. Böylece bu işçiler, proletaryanın daha geri katmanlan ile ilişkiye geçince, onların saflarında da sınıf savaşımının, sosyalizmin ve genel olarak Rus demokrasisinin, özel olarak Rus proletaryasının görevlerine ilişkin gö­rüşleri benimseyeceklerdir.

Kentli fabrika işçileri arasında yapılması gereken çok iş bulunduğu sürece, el zanaatçıları­na ve tarım işçilerine ajitatörler yollamak amaca aykırı dü­şer; birçok durumda ise sosyalist işçi, istemeksizin bu katmanlarla ilişkiye geçer ve o zaman bu fırsatlardan yararlanmasını bilmek, Rusya'da sosyal-demokrasinin genel gö­revlerini öğrenmek zorundadır. Bunun için, Rus sosyal-demokrasisini, darkafalı davrandığı ve fabrika işçileri yü­zünden emekçi halk topluluğunu ihmal etmek istemeye eğilimli olma yolunda suçlayanlar ağır bir hata işlemektedirler. Tersine, proletaryanın ileri katmanları arasında ajitasyon, (hareketin yaygınlaşması ölçüsünde) tüm Rus proletaryasını da sarsmak için en güvenli ve tek yoldur.

Sosyalizmin ve sı­nıf savaşımı düşüncesinin kentli işçiler arasında yayılması, bu düşüncelerin daha küçük ve daha dallı budaklı kanallara da gitmesi sonucuna zorunlu olarak götürecektir. Bu amaç­la, bu düşüncelerin daha iyi hazırlanmış bir toprakta daha derin kökler salması ve Rus işçi hareketi ile Rus devriminin öncülerine tam ve eksiksiz olarak işlemesi gereklidir. Rus sosyal-demokrasisi, tüm güçlerini fabrika işçileri arasındaki çalışmaya yöneltince, aynı zamanda uygulamada sosyalist çalışmayı proleter sınıf savaşımının tabanına indirmeyi ba­şaran, bu arada devrimcilerin başka bölükleriyle kurulan pratik ittifakların teoride, programda, hareketin hedefinde uyuşmalara ya da ödünlere hiçbir zaman vardırmamasını ve vardıramayacağını da hiçbir zaman saklamayan Rus devrimcilerini desteklemeye hazırdır. Halen yalnızca bilimsel sosyalizmin ve sınıf savaşımı öğretisinin devrimci teori, devrimci hareketin hedefi olabileceğinin kesin inancı ile, Rus sosyal-demokratları bütün güçleriyle bu öğretiyi yayacaklar, onu yanlış yorumlamalardan koruyacaklar ve henüz genç olan işçi hareketini Rusya'da daha belirsiz doktrinlere/ bağlama yolundaki bütün çabalara karşı koyacaklardır.

Teorik düşüncelerin kanıtladığına ve sosyal-demokratların pratik çalışmasının gösterdiğine göre, Rusya'nın tüm sosyalistleri sosyal-demokrat olmak zorundadırlar. Şimdi sosyal-demokratların demokratik görevlerine ve demokratik çalışmasına geçelim. Bu çalışmanın sosyalist çalışma ile ayrılmaz biçimde bağlı olduğunu bir daha yineliyoruz. Sosyal-demokratlar işçiler arasında propaganda yaparken, siyasal sorunları görmezlikten gelemezler ve bunları görmezlikten gelme ya da hatta geriye atma yolundaki her girişimi, ağır bir yanlış ve uluslararası sosyal-demokrasinin ilkelerinden sapma olarak görürler. Rus sosyal-demokratları, bilimsel sosyalizmin propagandası yanında, işçi yığınları arasında demokratik düşüncelerin de propagandasının yapılmasını görev bilirler, tüm görünüş biçimleriyle mutlakiyetin özü, sınıfsal içeriği, onun yıkılmasının zorunluluğu, siyasal özgürlüğün ele geçirilmesi olmaksızın, Rusya'nın siyasal ve toplumsal düzenini demokratlaştırmaksızın, işçi davası yolunda başanlı bir savaşım yapılamayacağı gerçeğini yayma çabası gösterirler. Sosyal-demokratlar, en yakın ekonomik istemlerin temeli üzerinde işçiler arasında ajitasyon yaparak, işçi sınıfının en güncel siyasal gereksinmelerine, sıkıntı­larına ve istemlerine bağlı ajitasyonu, yani grevlerde, işçilerle sermaye sahipleri arasında çıkan her çatışmada kendini gösteren polis terörüne karşı ajitasyonu genel anlamda Rus yurttaşları olarak ve özel anlamda en çok ezilen, en çok haktan yoksun sınıf olarak işçilerin haklarının kısıtlanmasına karşı ajitasyonu — mutlakiyetin, işçilerle yakın ilişkisi olan ve işçi sınıfına köleleşmesini nesnel biçimde gösteren her seçkin temsilcisine ve uşağına karşı ajitasyonu da bununla çözülmez biçimde bağıntılı yaparlar.

İşçi sınıfının günlük yaşamında ekonomik alanda ekonomik ajitasyon için yararlanılamayacak hiçbir sorunu nasıl yoksa, siyasal alanda da siyasal ajitasyonun konusu olmayan hiçbir sorun yoktur. Ajitasyonun bu iki türü, sosyal-demokratların etkinliğinde bir madalyonun iki yüzü gibi birbirini tamamlar. Siyasal ajitasyon gibi ekonomik ajitasyon da proletaryanın sınıf bilincinin gelişmesi için aynı ölçüde gereklidir ve siyasal ajitasyon gibi ekonomik ajitasyon da Rus işçisinin sınıf savaşımı için kılavuz olarak aynı ölçüde gereklidir, çünkü her sınıf savaşımı bir siyasal sava­şımdır. Öteki ajitasyon gibi beriki de işçilerin bilincini uyandırır, onları örgütler ve disipline sokar, eylem dayanışması ve sosyal-demokrat fikirler uğruna savaşım için eğitir ve bundan dolayı işçilere, en yakın sorunlarda, en ivedi gerekliliklerde kendi güçlerini deneme olanağı verir, kısmi sorunlarda düşmandan zorla ödünler koparma ve böylece kendi ekonomik durumunu iyileştirme olanağını işçilere sağlar, kapitalistleri, örgütlü işçilerin gücünü hesaba katmaya zorlar, Hükümeti işçilerin haklarını genişletmeye ve onların istemlerine kulak vermeye zorlar, kendisine karşıt düşünceli, kendi içinde pekişmiş bir sosyal-demokrat örgüt tarafından yönetilen işçi yığınları karşısında hükümeti sürekli bir korku içinde tutar. [...]

1897 sonunda yazılmıştır.

Lenin Werke, Bd. 2, s. 330-335. Dietz Verlag / Berlin