Hangi Meclis?

Hangi Meclis?

Türkiye Komünist Partisi Merkez Yayın Organı ATILIM

Meclisin işlevi halkın oylarıya seçilen vekillerin ülke sorunlarını tartışarak, karar tasarıları oluşturmak, karar almak, kanunlar yapmak ve ülkeyi yöneten bakanlar kurulunu, kabineyi denetlemektir.

Bugün TBMM çatısı altında bu işlevlerin hiç biri yerine getirilmiyor. Ülke Saray’dan yönetilmeye çalışılıyor. Saray paralel bir yönetim merkezidir. Seçmenin iradesi yok sayılmıştır. Bunlar yetmezmiş gibi, Meclis’e halkın oylarıyla seçilen HDP’li vekiller üzerinde bir linç kampanyası uygulanmaktadır. Dokunulmazlıkları kaldırılmakta, parti yasaklama girişimlerinde bulunulmaktadır. Kuruluşundan itibaren HDP’de görev alan 687 Parti yönetici ve vekillerine 5 yıllık siyaset yasağı uygulanması amaçlanmaktadır.

HDP’nin Meclis çatısı altında, gösterdiği dik duruş ve mücadeleden fazla yapabileceği yoktur. CHP ve diğer muhalefet partilerinin ülkede demokrasi amacıyla uygulamak istedikleri bir program varsa önce HDP ile fiili dayanışma içinde olmaları ve HDP’ye Meclis’i birlikte terketme önerisi sunmaları gerekmektedir. Demokratik muhalefet savıyla hareket ediyorlarsa atmaları gereken adım bu adımdır.

Bu öneriyi HDP diğer muhalefet partilerine getiremez. Onların HDP’ye öneri getirmesi gerekmektedir. HDP’den seçilen TİP’li vekil yoldaşlar bu konuda rol üstlenebilirler. CHP’li devrimci-demokrat vekiller CHP’nin genel seçmen tabanında bu yönde CHP yönetimine baskı yapmak için önemli bir işlev görebilirler. CHP yönetimi bu baskı ile iktidar ortağı olmayan muhalefet partilerine birlikte tavır almayı önerebilir.

Ülke içinde yalıtlanmış olan, sahte oy pusulaları ve seçim sonuçlarını yerelde ve merkezde manipülasyonlarla elde etmiş olan faşist rejim bu şekilde dayandığı tek destek olan uluslararası desteğini de kaybedecektir. İşçi sınıfı, emekçiler, Kürt halkı, demokrat Aleviler, ürettikleri tüm ürünler ellerinde kalan ve doğa talanına direnen köylüler, geçinemeyen ve iflas eden esnaflar, direnen gençler ve kadınlar, insan haklarından ve çıkarları rejimle çelişen, demokrasiden yana tüm burjuva demokrat liberal kesimler dahil böyle bir girişime destek vereceklerdir. Bu da nüfusun ezici çoğunluğu demektir. Faşist Saray rejimine karşı direnişin kıvılcımı böyle yakılabilir ve bu kıvılcım Meclis dışına sahada, çığ gibi büyüyecek fiili bir destek bulur.