IV. Kadri Erol Yoldaş Komünist Hamlesi Sonuç Değerlendirmesi

IV. Kadri Erol Yoldaş Komünist Hamlesi 10 Ekim 2019 - 29 Ocak 2020

IV. Kadri Erol Yoldaş Komünist Hamlesi Sonuç Değerlendirmesi

Değerli Yoldaşlar!

Yüz on bir gün süren IV.Hamlemiz 28-29 Ocak gecesi sonuçlandı. Arada geçen sürede bilgileri, belgeleri topladık, değerlendirmeleri gerçekleştirdik ve size sonuçlarını bu yazımızla iletiyoruz.

Öncelikle IV. Hamle dönemimizin verimli ve başarılı geçtiğini belirterek başlayalım. Hamle sürecini değerlendirirken, önce, geçen yıl gerçekleştirdiğimiz III.Hamle sonucunda çıkardığımız sonuçları ve onların yaşama ne kadar geçirilebildiğini ele aldık. Ardından da o temelde IV.Hamle sürecinde bu alanlarda kaydedilen mesafeleri ve de eksik kalan yanlarımızı değerlendirerek sonuçlar çıkardık. Nedenleri üzerinde durduk ve yeni kararlar aldık.

Geçen yıl, III.Hamle sürecinin sonunda yaptığımız değerlendirmeyi şöyle bağlamıştık: “111 günlük süreçte gerek program gerekse de tüzük taslağı üzerinde bu değerlendirmemizde ele aldığımız ve kimilerini de bu değerlendirmeye yansıtamadığımız verimli bir çok çalışma, tartışma ve eğitim niteliğinde toplantılar gerçekleşti. Şimdi, bu değerlendirme ile bu çalışmayı sonlandırmış olmuyoruz. Aksine, bu çalışma anlayışını bir süreklilik halinde sürdürmeyi ön görüyoruz. Önümüzdeki dönem sınıf savaşımının keskinleşeceği bir dönem olacak. Faşizan yönetim tarzı daha da kurumsallaşabilir. Saldırılar artabilir. Aslolan düşmanın ne yaptığı değil, ona karşı bizim ne yaptığımız ve yapacağımızdır. Sahada, toplumun tüm hücrelerinde ve gözeneklerinde etkin olmak, sınıf mücadelesinin önderliğini yürütmek, ancak ve ancak teorik, ideolojik, politik ve örgütsel olarak savaş yeteneği ve manevra kabiliyeti yüksek bir örgütle mümkündür. Üzerinde çalıştığımız konu budur. Bu alanda bu yılki III. Hamle dönemimizde önemli adımlar attığımızı, ancak henüz yerine getirmemiz gereken bir dizi görev olduğunu da tespit ettik. Merkezi organlarımız yapılan tüm toplantıların ve iletilen tüm yazılı belge ve raporların sonuçlarını titizlikle değerlendirmiş ve gereken sonuçları çıkarmıştır. Merkez Komitesi Sekreterliği ve Politik Büromuz bundan sonraki adımı ‘Süreklilik içinde Yenilenme’ niteliğinde tarif etmiş ve tüm parti örgütü ve yoldaşlarımızı IV. Hamle dönemine kadar bu konuda hazırlanma ve uygulama ile görevlendirmiştir.”

Bilindiği üzere III.Hamlemizde ana konu Program ve Tüzük tartışmaları idi. III.Hamle ile IV.Hamle başlangıcı arasında geçen süreçte, III.Hamle süreci sonucunda aldığımız kararların pratikte uygulamasını gerçekleştirdik ve gerek program tartışmalarını destekleyici ideolojik çalışmalarda, gerekse de tüzük ilkelerini örgüt içinde uygulama konusunda eksikliklerimizi gidermek için somut önlemler aldık ve uyguladık. Bunun sonucudur ki, IV.Hamle çalışmalarımız daha önce tespit ettiğimiz birtakım eksikliklerimizin giderilmesi tamamlandıktan sonra gerçekleşmiş oldu. Bir yandan “arınma” diğer yandan “Süreklilik içinde Yenilenme” alanında çalışmalarda mesafe aldığımızı tespit ettik. “Arınma”, kural tanımayan, örgüt çalışmalarına uyumluluk sağlamakta zorluk çeken yoldaşlarımızdan arınma anlamına gelmektedir. Bu konularda ilkesel olmak sadece günlük parti yaşamını bozan unsurlardan arınmak anlamına gelmiyor. Aynı zamanda düşmana karşı gizlilik ve güvenlik kurallarının uygulanmasında disiplin açısından belirleyici bir rol oynuyor. Partiyi bir “tartışma kulübü” zanneden ve gerek yoldaşlar arası ilişkilerde, gerekse de parti toplantılarında komünist niteliğe uymayan davranışlar içinde bulunan yoldaşlar, maalesef bozguncu bir işlev üstlenmiş oluyorlar. Genellikle küçük burjuva alışkanlıkların yayılmasında, yatay ilişkiler kurulmasında hata üzerine hata yapıyorlar. Parti bir “tartışma kulübü” ve bazı yoldaşların kendi kişisel tatminlerini aradıkları bir alan değildir. Parti, bir savaş örgütüdür. Legalizmin, liberalizmin, reformizmin parti sıralarında yeri yoktur. İlginç olan, bu “sağ” eğilimlerin, ifadelere “sol” çıkışlar olarak yansımasıdır. Özellikle içinde yaşayıp mücadele ettiğimiz faşizan baskı ve diktatörlük koşullarında “büyük” sözler ederek ve “sol”dan konuşarak sıcak ve somut sınıf savaşımından, örgütlü çalışmadan kaçma eğilimleri artıyor. Çok laf üretip, çok iş yapar havasında olup, somut olarak parti çalışmalarına maddi-manevi hiç bir katkıda bulunmadıkları gibi, sürekli eleştiri pozisyonunda olup ve bunu da nerede ve nasıl yapacaklarını bilmeyenlerin tek katkıları parti çalışmalarına zarar vermektir. Bu konuda yapılan değerlendirmeler ve yaşanan IV.Hamle süreci içinde geçen yıllara göre sağlanan uyum ve kararlılık “arınmanın” parti saflarını rahatlattığını ve üretkenliğini artırdığını ortaya koymuştur. Bunu Leninci Parti normlarının uygulanmasının yaşamda karşılık bulması olarak görüyor ve bir kazanım olduğunu tespit ediyoruz.

“Süreklilik içinde Yenilenme” parti tarihinin geçmişi ile, yarattığı tüm değerler ve üzerine oturduğu ilkeleri zedelemeden yenilenme sürecinin işletilmesi anlamına gelmektedir. Parti canlı bir organizma olduğu için hatalar da yapabilir. Eksikliklerimiz de olmuştur. Ancak Marksizm-Leninizm’in teorik ve ideolojik ilkelerine dayanarak ve de Leninci Parti yapısının ilkelerinden bir milim dahi taviz verilmeden, günün gereksinim ve koşullarına uygun olarak yenilenmek önem taşımaktadır. Özellikle yeni ve genç yoldaşların parti ile tanışmaları, parti çevresinde ve partili olarak mücadeleye atılmaları, günümüz koşullarına uygun olarak bir takım yeni değerler ile parti faaliyetlerimizi zenginleştirirken, Parti tarihimizden, Dünya Komünist Hareketi tarihinden gelen ilkelerimizin, geleneklerimizin korunması ve süreklilik arzedecek şekilde sürdürülüp geliştirilmesi temel kıstasımız olmaktadır. Bu alanda başarılı olunduğunu tespit ediyoruz. Yeni teknolojilerin yaygınlaşması, teknik bilimin gelişmesi, çevre ve doğa sorunlarının daha fazla bilince çıkması ve bunun içinde çalıştığımız yığınlar arasında karşılık bulmuş olması koşullarında, yeni olan ile klasik ilkelerin uyumunu sağlamak konusunda hem ideolojik-politik anlamda, hem de kadro politikası anlamında doğru yolda olduğumuzu görüyoruz.

 

Yoldaşlar!

IV.Hamle sürecine bu aşamaları kaydederek girmiş olduk ve IV.Hamle sürecinde bu konularda daha fazla derinleşme olanağı bulduk. Mesele, bu ve benzeri konuların partimizin yönetim organlarında tartışılması ile sınırlı kalmamasıdır. Aslolan bu konular hakkında parti temel örgütlerinde, yeni yoldaşlarımızın bulunduğu alanlarda ve partiye yaklaşan sempatizan çevremiz arasında tartışmalar yürütmek ve bu tartışmaları pratik günlük parti faaliyetine yansıtmaktır. Aynı zamanda pratik parti faaliyetinden elde edilen bu deneylerin tartışılarak değerlendirilmesi ve sonuçlar çıkarılmasıdır. Hamle süreçlerinde, normal zamanların ötesinde ağırlıkla ve yoğun biçimde yaşama geçirmeye çalıştığımız budur.

IV.Hamle sürecinde yaptığımız ara değerlendirmelerde kadınlar, genç kadın ve erkek işçiler arasında gündem olan konuların bir kısmına tanık oldunuz. Kuşkusuz ki daha bir dizi konu ve yerellere özgü deneyler tartışılarak raporlanıp MK Sekreterliğine iletildi. Ara raporlardan da görüyoruz ki, tüm tartışmalar yaşamla doğrudan bir bağ içinde, toplumsal yaşamın sorunlarının ve değerlendirmelerinin ele alınması ile sürüyor. Farklı ifade etmek gerekirse, konular sadece akademik tartışma düzeyinde ele alınmıyor. Tartışmalarda ele alınan, görüşülen sorun ve konular ile onlar hakkında varılan sonuçlar birer eylem kılavuzuna dönüştürülüp yaşama geçiriliyor. IV.Hamle’nin en önemli kazanımı olarak bunu tespit ediyoruz ve bu anlayışın tüm yoldaşlarımız ve parti temel örgütlerimiz tarafından uygulanmasına önem veriyoruz. Yöre, İl ve Semt Komiteleri gibi ara organların ulaşılan bu niteliğin daha iyi yönetilip yönlendirilmesinde ve genele mal edilebilmesi konusunda merkezi yönetim organlarına aktarılmasında belirleyici görev üstlenmeleri gerektiğinin altını çiziyoruz.

Partimizin iki Hamle dönemi arasında sınıf içinde yürütülen çalışmalarda mesafe katettiğini tespit ettik. Özellikle genç kadın ve erkek işçiler arasında kurulan yeni ilişkiler olumlu yönde şekilleniyor. Kamuoyunun da yakından izlediği ekonomik ve sosyal alanda sürdürülen hak alma mücadelelerindeki yükselişin yanı sıra, sendikal alandaki çalışmalarda da mesafe alınıyor. Metal, tekstil ve ilaç-petrokimya-lastik alanında fabrikalarda, madenlerde, havacılık ve hizmet sektörlerinde ve büro-bilişim alanında sabırlı ve istikrarlı çalışmalar karşılığını buluyor. Bizzat yerel parti örgütlerimiz tarafından yürütülen bu çalışmalarda eksikliklerimizi ele aldık. Unutmamak gerekir ki, eksiklikleri tartışmaya başlamak, ilgili alanlarda ciddi faaliyetlerin yürütüldüğünün işaretidir. Değilse olmayan bir çalışmanın eksikleri de olamaz. Bu çalışmaların orta vadede söz konusu işletmelerde sendikal faaliyetin niteliğinin gelişmesine etkisi olacaktır.

Kürt işçi ve emekçilerin hak alma direnişlerine katılımında ciddi bir artış söz konusudur. Ağırlıkla inşaat şantiyelerinde işçilerin yarısından fazlasını Kürt işçiler oluşturmaktadır. İstanbul Yeni Havalimanı şantiyesinden, Akkuyu Nükleer Santral şantiyesi dahil irili ufaklı birçok şantiyede inşaat işçileri ağır bir sömürü ve çok kötü barınma-beslenme şartlarında çalıştırılıyorlar. Konut inşaat şantiyelerinde durum daha da kötü. Türk müteahhit ve taşeronlar Kıbrıs, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Slovenya, ve bir dizi Afrika ülkesine Türkiyeli işçileri götürüyorlar. Şartları ağır olmasına rağmen, içinde bulundukları zorluk ve yoksulluk işçilerin bu şartlarda çalışmayı kabul etmelerini dayatıyor. İstisnasız, yurt içi veya yurt dışında çalışan tüm inşaat işçileri çok düşük ücretler karşılığında, güvencesiz ve en ağır işlerde çalıştırılıyorlar. Çalışırken bu kadar kötü koşullarda çalışan inşaat işçileri kıdem tazminatı ve işsizlik yardımı paralarından genellikle yararlanamıyorlar. Ağır çalışma koşullarına rağmen emeklilik yaşı ve prim günleri ağır iş standartlarına uygun belirlenmiyor. 50 yaşın üzerinde işçiler çok ağır çalışma koşullarında çalıştırılıyorlar. Halbuki 50 yaş, inşaat sektörü için emeklilik yaşı olmalıdır.

Ağır çalışma şartlarına rağmen hakları gaspedilen inşaat işçileri hakları için direnişlerini geliştiriyorlar. Ülke çapında farklı kurum ve kuruluşlarda örgütleniyorlar. Bu kuruluşlar vasıtasıyla aralarında iletişim ve dayanışma oluşturuyorlar. Partimizin bu alanda farklı kurum ve kuruluşlar bünyesinde yürüttüğü çalışmalar işçilerin, özellikle Kürt işçilerin örgütlenmesinde başarılı sonuçlar getiriyor. Genelde dağınık olan inşaat sektörü ve işçilerin sık sık şantiye, hatta şehir ve ülke değiştirmeleri bir dezavantaj iken, iyi değerlendirilirse, sınıf bilinci almış olan işçilerin gittikleri yeni şantiyelerde işlevli ve verimli örgütsel çalışmalar geliştirmeleri gibi bir kazanımı da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla, ilgili kurum ve kuruluşların örgütlenme ağı gelişiyor.

Diğer yandan, Kürt işçilerin geldikleri il ve köylerde bağları sıcak. Bilinçlenen işçiler memleketlerindeki akraba ve çevrelerini etkileme kabiliyetlerine sahipler. Böylece Kürdistan’da da sınıf temelli yeni örgütlenmeler gelişiyor.

Diğer bir alan ise tamamen sosyal hak ve güvenceden yoksun olarak katı atık toplayan işçi ve emekçilerin durumu. Belediyelerin yapmadığı hizmeti çok ağır şartlarda ve karın tokluğuna yapmalarına rağmen, engelleme ve baskı ile karşılaşan bu işçilerin de ezici çoğunluğu Kürt emekçilerden oluşuyor. Bu çalışmaları ile çevre temizliği ve bilinci konusunda da katkıları olan bu işçiler sosyal güvence ve statü kazanma mücadelesi veriyorlar. Parti örgütlerimizin bulundukları il ve ilçelerde bu alanda çalışmalarında elde edilen mesafe aynı zamanda katı atık işçilerinin Belediyeler ile diyalog kurmalarına destek veriyor.

İnşaat ve katı atık işçileri arasında sürdürülen çalışmalar, IV.Hamle sürecinde ele alındı ve tartışılarak perspektifler oluşturuldu. Kürt işçilerin örgütlenmesi ve Kürdistan’da sınıf temelli çalışmaların geliştirilmesi partimizin sürekli gündeminde olan bir faaliyet olarak belirlendi.

 

Yoldaşlar!

Sonuç olarak değerlendirirsek. İşçi sınıfı ve özellikle genç kadın ve erkek işçiler arasına yürüttüğümüz çalışmaların gerek ekonomik-sosyal alanda, gerekse de siyasal alanda somut gelişmeler kaydettiğini tespit ettik. Gelinen düzey, bugüne dek sürdürülen parti çalışmalarının politik yönlendiricilik ve örgütleyicilik niteliğinin geliştiğine işaret ediyor. IV. Hamle döneminde bu konuların tümünü enine boyuna değerlendirerek sonuçlar çıkardık. “Süreklilik içinde Yenilenme” sadece söz ile gerçekleşebilecek bir görev değildir. Sınıf çalışmasının günlük pratiği ve parti politikalarımızın pratikte sınanmasının bu görevin gerçekleştirilmesinde belirleyici rol oynadığını hep birlikte yaşadık ve gördük. Önümüzde duran görev, doğru ve sonuç alıcı olan bu çalışmaları daha da ayrıntılandırmak, geliştirmek ve genişletmektir. Bu görevi yerine getirirken de kadro eğitim çalışmalarının her düzeye uygun olarak yaşama geçirilmesi belirleyici önem taşımaktadır. Sendikal eğitim programlarından, parti eğitim programlarına kadar yürütülecek eğitim çalışmaları, sağlıklı ve kalıcı kadro yetiştirme politikamızın temelini oluşturmaktadır. Eğitim çalışmaları, pratik çalışmaları aksatmadan önümüzdeki süreçte yürütülmesi gereken en önemli çalışma olarak tespit edilmiştir.

IV.Hamle sürecine katılan ve başarılı bir performans sergileyen tüm yoldaşlarımıza ve parti örgütlerimize teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar başardıklarımız ve gerçekleştirdiklerimiz, bundan sonra gerçekleştireceklerimizin teminatıdır. Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Yoldaşça selamlarımızla.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi Sekreterliği
29 Şubat 2020